18 Ekim 2017 Çarşamba

Börek Aşkı

Gönderen Hazan Çıtlak zaman: 23:42
          Bazı insanlar bahtsızdır. Rahmetli anneannem "talahım(talihim) bok" derdi. Aynen o şekil. Zavallılar ne zaman mutlu olacağını düşünse başına bir iş gelir. "Allahım ben bu duruma nereden düştüm?" sorusuna henüz yanıt aradıkları sırada hayattan bir sonraki darbeyi alıp sıradaki vuruşu beklemeye başlarlar. İşte benim de tam olarak bu şekilde talahı bok bir arkadaşım var. Yaşadığı olaylar saymakla bitecek gibi olmasa da son yaşadığına bağıra çağıra güldük. Evet ağlanacak haline gülüyoruz. Şimdi ben size olayı onun ağzından anlatıyorum.
         " Yaklaşık üç ay önce bir arkadaşımız vasıtasıyla tanıştık erkek arkadaşımla. Sınava hazırlandığım bir dönemde, ilişkiler konusunda bol darbeli bir insan olduğum için yeni bir ilişki düşünmüyorum. Netim bu konuda ya da net olduğumu düşünüyordum. Ama işler öyle olmuyormuş. İlgi şişe kapağından gelse ona vurulan bir yapım var. Huyum kurusun... İşte bu vatandaş da öyle bir anda çıkageldi. Ama ne geliş... Eve desteyle gelen güllerden tutun da her gün beni görmek için kalkıp kütüphaneye gelmeler... Her gelişinde ufak sürprizler. Azıcık üzgün görse yazılan uzun uzun mesajlar... "Ben seni üzmem, benimle hep mutlu olacaksın, seni üzersem kendimi affetmem..." Beylik laflar biliyorum. Ama insan inanıyor işte. Bu sefer farklı olacak diyorsun. Her seferinde farklı bir bok çıkıyor zaten ya neyse.
           Çok bilinçli olmayan bir biçimde de olsa daha ilk haftadan annemle tanıştı. Birkaç hafta sonra ben onun kardeşiyle tanıştım. Her şey fazla mükemmel gidiyor. Hissediyorum bir sıkıntı olacak, olmak zorunda. Bu şekilde bir ay bitti. Sonrasında ben kısa süreliğine memlekete gittim. Her gün konuşuyoruz. "Çok özledim"ler havalarda uçuşuyor. Tabi böyle olunca insan gelince şöyle olacak böyle olacak büyük beklentilere giriyor. Geldim. İlk günler iyiyiz ama fark ediyorum bir sıkıntı var. Alttan alttan laf sokuyorum. "Ya sen önceden bana çiçek alırdın, sürpriz yapardın". Sanki üstünden seneler geçmiş gibi "önceden" diyorum. Yok adamda tık yok. Hiç üstünde bile durmuyo dediklerimin. Tabi ben "ben yaparsam, o da yapar" düşüncesiyle hediyeler alıyorum, tatlışlıklar yapıyorum. Adama çiçek bile aldım. Daha ne yapayım? Normalde kendim yemeğe yemek yapmayan ben sevdiği yemekleri öğrendim. Yapmaya çalışıyorum. Fena da olmuyor hani. Ama durum aynı stabillikte gidiyor. Çok sabırlı bir insan değilim. Çok geçmedi, on gün sonra falan ben bunu aldım karşıma. "Ne oluyor?" dedim. Başta inkar etti. Sonra doktorlarda Levent Ela'yı nikah masasında bırakırken 10 dakika aralıksız konuşuyor en son "e bu adam ne dedi şimdi?" diyorsunuz ya, öyle bir açıklama. "Sen mükemmelsin ama ...." "seni çok seviyorum ama ...." Kaç saat konuştuk bilmiyorum. Sonuç yok. "Ara verelim" diyorum "maç mı bu?" diyor. "Bitirelim" diyorum "konuyu nereye getirdin" diyor. "Devam edeceksek düzelmen şart" diyorum. "Düzeleceğim desem inanacak mısın?" diyor. Belli ki adam elde etme sürecini seviyormuş. Sonrası sorumluluk, gelemedi tabi.
          Ömür tüketen saatlerce konuşmanın sonunda "bana zaman verirsen değiştiğimi göstereceğim." dedi. Pişman olacağıma adım gibi eminim ama hem seviyorum hem de keşke demeyeyim diyerek kabul ettim. Aynı gün akşama doğru ev arkadaşım börek yapacaktı. Tartışmaya başlamadan önce söylemiştim. Çok sevdiğini biliyorum o böreği. Geldi bu. Böreği yedi bir güzel. Ama ben kırgınım, kızgınım. Durduk yere böyle olmasını kabullenemiyorum. "Kolay olmayacak" dedim. "Biliyorum, halledeceğim" dedi. Gözümün içine bakıyor böyle. Böreğin kalanını da saklama kabına koyup gönderdik bunu. O akşam mesaj attı. Ben yine elimden geldiğince iyi cevap veriyorum. Ertesi gün "günaydın" mesajı sonrasında da bir "ne yapıyorsun?" ve kapanış. Sonra bir daha ne arama, ne sorma. Anlayacağınız son bir günki "devam edelim, değişeceğim" böreklereymiş. Adam börek için devam edelim demiş. Börekler bitti, aşk bozuldu. Hayır saklama kabım da gitti ona yanıyorum."
           Böreği yapan ev arkadaşı aralıksız gülüyor. "Benim börekler nelere kadir" modunda. Haksız da sayılmaz. Ben ne kadar üzülsem de istemsiz gülüyorum. Arkadaş da kendi haline gülüyor çünkü. Zavallıcık. Bir gün bahtın dönecek. Ben inanıyorum. Börek kaldı mı peki?

0 yorum:

 

Bir Garip Doktor Template by Ipietoon Blogger Template | Gift Idea