24 Kasım 2013 Pazar

Herbir Şeyin Suyu

Gönderen Hazan Çıtlak zaman: 01:02 2 yorum
      Hayatı uçlarda yaşarım ben! Böyle söyleyince ne kadar havalı duruyor değil mi? Tercümesini yapıyorum: Her şeyi bokunu çıkartacak kadar abartırım. Ve tüm havam söndü.
 
  Bir şeyi tadında bırakmak diye bir olay vardır. Hani güzelse sıkılmadan, bıkmadan kötüyse uzatmadan falan filan. Bende hiç öyle şeyler yok. Sonuna kadar gideceğim. Yemeği mide fesatı geçirmeden bırakmam, çeneme kramp girmeden susmam, çevredeki tüm kargaları kaçırmadan şarkı söylemeyi kesmem... Bu gün çay sarhoşu oldum. Komik değil mi? Hatta şuan da hangover durumundayım. Başım ağrıyor, midem bulanıyor. Niye? Çünkü normal insanlar gibi yudum yudum içmedim. iki bardakta bırakmadım. Üç litre çay içtim. Camışlar bile saygı duruşuna geçti artık. Haberi alan kahveci Müjdat amca "benim dükkanda iç çok borcum var" diye beni aradı. Gerçek hayatı geçtim dün gece de rüyamda iki karton (şu en büyüklerinden) yumurta yedim. Yazarken bile midem bulanıyor. Uyandım ağzımda yumurta tadı var. Düşünmek bile istemiyorum. Uzunca bir süre kahvaltı etmeyeceğim sanırım.
      Sadece maddi değil manevi olarak da abartmak da üstüme yok. Sevdik mi delikanlı gibi, sildik mi
monami gibi.. Off tamam esprinin de en iğrencini yapıyorum. Buradan da zaten "kalbinde yer yoksa güzelim, merak etme ben ayakta da giderim", "ölüme gidelim dedin de benzin mi yok dedik", "uğraşma baba yorgun" diyerekten kamyon şöförüne bağlayacağım. Ne diyordum? Duygularım da uçlarda arkadaş. Birini sevmedim ya zannedersin en sevdiğim elbisemle yer bezi yaptı. Yok böyle bir nefret. Bu nefreti hak edecek ne yaptı? Bakışı yeter. Sevmedim mi sevmiyorum işte. Birine de kanım ısındı mı tamam. İki günde "kankeyta" ünvanını yapıştırıyorum.  Az bi normalleşsem ne olur? Hani hayatı normal yaşasam.. Bazı şeyleri zamana bırakmayı öğrensem... Aaaa! Sabır mı zaman mı? Onlar da ne? Yok benim lügatımda bu sözcükler. Verin bana suyunu çıkartayım herbir şeyin.
       Geçen biraz uyuyayım dedim bıraksalardı yaza kadar kalkmayacaktım. 15 saat.. Zannedersem içimde bir ayı barınıyor. Özellikle uykuda ve yemekte bunu çok hissetmeye başladım. Millet içindeki çocuğu öldürür ben ayıyı doyuramıyorum arkadaş!
       Kendime çok kızdım uykum kaçtı. Neyse böyle yazınca rahatladım biraz. Sanki günah çıkardım. Hale bak! Bu çay gerçekten mi kafa yaptı yahu? Siz siz olun abartmayın dostlar! Abartıp kendinizi süper kahraman sanmayın. Her kötüye ceza vermeye uğraşmayın. Çevrede kötülerinden memnun olan çok vatandaş var. Onların yakınma malzemelerini alırsanız siz kötü olursunuz. Kesin bilgi, tecrübeler dile geldi... Mutlu günler :)

18 Kasım 2013 Pazartesi

Çene

Gönderen Hazan Çıtlak zaman: 19:39 0 yorum
        Şu çenesinden benim kadar çok çeken bir insan evladı var mıdır acaba? Mübarek bi kapan artık ya! Kendime engel olamıyorum. Hayır bir şeyim de gizli kalsın dimi? Dün tanıştığım insan bugün hayat hikayemi anlatır çok iddialıyım.
         İki çeşit çok konuşan insan vardır. Tip 1 boş konuşur. Dinleseniz de dinlemeseniz de çok bir şey kaybetmezsiniz. Hatta yanınızda 2 saat aralıksız konuşsa sonunda "eee ne anlattı ki bu?" dersiniz. Mesela kırmızıyla beyazı karıştırınca pembe olduğunu, keki üç yumurtayla yaptığını, iki sene önceki Beşiktaş formasını daha çok sevdiğini falan anlatır. Tek kaybı harcadığı ATPleridir.
        Tip 2'ye gelirsek... En büyük özelliği saydam olmasıdır. "Her insanın sırları vardır" sözü onun için geçerli değildir. Başkasının sırrını koruyup kollarken (tabi unutması yüksek ihtimal) kendi sırrını pardon yanlış oldu kendi sırrı hiçbir zaman olmaz ki. Bir de en anlatılmayacak kişiye en anlatılmayacak şeyleri anlatmasıyla meşhurdur. Üstüne üstlük bu insan evladı diyelim ki bir olay yaşasın anında birilerine anlatma potansiyeline sahiptir. Karşıdaki kişinin kim olduğu çok mühim değildir o an. Tip 2'nin beynindeki nöronlar o an "Anlaaaat anlaaat" diyen bir canavara dönüşmüştür. Yoksa içi rahat etmez. Bu tip insanların çevresinde de iki çeşit insan vardır. Ya onu çok sevenler ya da nefret edenler. Kendini tutmak gibi güzel bir huyu olmadığı için aklına geleni direkt söyle sonuç: kaliteli dost, fazla düşman...
        Sanki niye tip 2 dediysem. Hazan desem de olurmuş. Bu özeleştirimi bile tüm sanal aleme paylaşmasam olmazdı. Bir şeyim de gizli olsun yahu! Benle kimse doğruluk mu cesaret mi oynamak istemiyor. İtiraf edeceğim hiçbir şeyim yok. Çok ezikliğini yaşıyorum bu durumun. Bir gün bu herkese olan sonsuz güvenimle bütünleşen sayın çenem yüzünden başıma öyle bir iş gelecek ki o zaman tam susacağım. Bu günün geç ve güç olmasını umaraktan size mutlu günler dliyorum:)
 

Bir Garip Doktor Template by Ipietoon Blogger Template | Gift Idea