14 Ekim 2017 Cumartesi

İçimdeki Adölesan

Gönderen Hazan Çıtlak zaman: 14:56
         Son günlerde içimde baş edilmesi imkansız bir ergen baş gösterdi. Resmen 17 yaşındaki kardeşimi solda sıfır bırakır nitelikte. Aslında geç ergenlik tıpçılar arasında çok normal karşılanan bir durumdur. Malum herkesin ergen olduğu 13-19 yaşlar arası biz ders çalışırız. O kadar çok çalışırız ki çoğumuz adölesan dönemde normal karşılanan isyan durumunu bile yaşamaz. Tüm hırsımızı sorulardan, kitaplardan, sınavlardan çıkartırız. ""Ha ha bu kitap da bitti!" "Günde 800 soru çözebiliyorum!" tarzı cümlelerle kendimizi tatmin ederiz. O yaşlarda insanlar sevgili kavgası yapar, bizde genelde sen çok çalıştın da sakladın tarzı kavgalar baş gösterir. Mesela benim hiç lise aşkım olmadı. Doğal olarak o yaşlarda hiç aşk acısı da çekmedim, hiç terk de edilmedim. Bizim için gayet normal bir durumdu bu. Ama üniversiteye gelip, ergenliğini normal geçirmiş insanlarla karşılaşınca durumun ne kadar içler acısı olduğunu anlarsınız. "Nasıl yani senin hiç sevgilin olmadı mı?" tarzı şaşırma cümleleri başlarda komik gelse de sonradan anlaşılır durum. 22 yaşında ilk kez bir duyguyla tanışmak, birini sevmek ve kötü bitmesi... Bir daha sevebileceğini, karşısına yeni birisinin çıkacağını 15 yaşında ilk kez aşık olmuş birine anlatmak çok kolaydır. Anlatmanıza gerek bile yoktur. Üç beş güne atlatır o zaten. Mis gibi yaşar acısını, önüne bakar. Ama bizim zavallı geç ergenizimizde işler öyle yürümez. Aylar süren depresyondan, saatlerce ağlama nöbetlerinden bahsediyorum... Anlayacağınız durum sıkıntılı.
        Benim durumuma gelirsek, 25 yaşındayım... İki hafta içinde ilk görev yerim belli olacak. Doktor  Hazan Çıtlak olarak tercih edeceğim hastaneleri arayıp bilgi aldım. Kendi adımın önüne doktor sıfatını koymak ilk seferde çok tuhaf gelsede üç beş kez sonra alıştım. Hatta evin içinde "doktorum lan ben" diye konuştum bir süre. Sanki haziran ayında mezun olmamışım gibi... Ama gelin görün ki içimdeki ergen bu durumu hiç umursuyor gibi durmuyor. Sürekli bir isyan halinde. Normal şartlar altında kin tutmak şöyle dursun, olayları aklında tutamayan ben bir süredir günler, haftalar hatta aylar önce yaşanılan olayları düşünüp tekrar tekrar sinirleniyorum. Sadece sinirlenmekle kalsam iyi. Bayağı intikam planları yaptığımı fark ettim. Ben ve intikam aynı cümlede... Gerçekten çok ilginç. Çünkü ben işimi ilahi güçlere bırakırım. Onlar benim için zaten hallediyor. O kadar çok şahit oldum ki bu duruma. Beni üzen insan evladının mutlu olma şansı yok. Bu da benim için yeterli. Yani yeterliydi. Şimdilerde bayağı arabalarını çizme, evlerini dağıtma tarzı planlar yaparken buluyorum kendimi. İçimdeki ergeni fiziksel intikam konusunda zor da olsa dizginleyebiliyorum. En azından şu an için. Ama laf sokma, gönderme yapma... Yok arkadaş içimde dayanılmaz bir istek var. Her gün birilerinin kuyruğuna basmak istiyorum. İyi ki twitter'ımı yıllar önce kapatmışım. Yoksa neler yazardım neler.
        Son zamanlarda üst üste çok şey yaşandı ondan mıdır, yoksa ders çalışmak dışında genel anlamda işsiz olmamdan kaynaklı mıdır anlamadığım bir durumun içindeyim anlayacağınız. İçimde Kral tv'nin alt yazı bölümüne "İsmail Yk'dan Allah belanı vesin şarkısını eski sevgilime armağan ediyorum." yazabilecek kapasitede bir insan evladı var (Hala öyle bir uygulama var mı bilmiyorum bile). Umarım tez zamanda içimdeki ergeni öldürüp yoluma içimdeki çocukla devam etmeyi başarırım. Aksi takdirde yıllar öncenin mevzuları bile gün yüzüne çıkmaya başlayacak. Birisi beni durdursun!

0 yorum:

 

Bir Garip Doktor Template by Ipietoon Blogger Template | Gift Idea