1 Kasım 2017 Çarşamba

İntikam

Gönderen Hazan Çıtlak zaman: 22:04
           İntikam soğuk mu yenirdi? Isıtılıp da mı servis edilirdi? Bir güzel süslenir miydi? Ana yemek miydi, tatlı mı? Bilmiyordum. Kısa zaman önceye kadar... Bildiğim tek şey benim tarzım olmadığıydı. "Neden bir insan için intikam planları yaparak beynimi onunla meşgul edeyim ki?" demiştim çok da uzun olmayan bir süre önce. Ne kadar mantıklıymışım.
           Itiraf etmeliyim ki 2017nin ikinci yarısı çok da istediğim gibi gitmedi. Yok bu cümle fazla ılımlı oldu. Doğrusu 2017nin ilk yarısı rüya, ikinci yarısı kabus gibiydi. Okulun bitmesi, arkadaşlarımın yaprak dökümü gibi memkeketlerine dönmesi, oturup saatlerce ders çalışmanın yapacak tek işim olması, hayatıma girip çıkan saçma sapan insalar (neden girip neden çıktıkları bile belli değil.), bir yığın yanlış anlaşılmalar, hayal kırıklıkları... Alışık değilim beynimi meşgul edecek tek şeyin ders olmasına. Kaldı ki ders çalışmak hatta sürekli bir şeyleri ezberlemeye çalışmak o kadar can sıkıcı bir şey ki, önceden olsa "amaaaan!" diyeceğim şeyler dert olmaya, aylar önce olmuş olaylar zihnimde tekrar yaşanmaya başladı. Asla yanıtlanmayacak "neden?" soruları beynimi işgalde...
         Hal böyle olunca ben çok da mantıklı olmayan şeyler yapmaya başladım. Şans bu ya insanlar intikam planları için günlerce uğraşır, emek verir; benim önüme düştü. 6 ay kadar önce "uğraşamam" diyerek seyircilere doğru atacağım topu, kaleye şutladım. Ve yine şans bu ya vurduğum gol oldu, birkaç kez hem de. Ve sonuç maçı kazandım ama bu bana zerre kadar haz vermedi. Hiç böyle hayal etmemiştim. Çok keyiflenirim, acayip mutlu olurum diye düşünüyordum. Olmadı. Bir de aksine, kendime; asla benzemek istemediğim, kalbi kararmış insanlardan ne farkım kaldığı sorusunu sormama neden oldu. Oysaki haketmişlerdi. Gerçekten canımı yakmış, bana kötülükleri dokunmuş olan insanlardı. Olayı ilahi güçlere bıraksam zaten mutlu olma şansları yoktu. Tıpkı daha önce beni keyfi üzen diğer insanlara olduğu gibi...
           Baştaki soruyu cevaplıyorum. İntikam ağzınıza kadar tok olduğunuz bir anda önünüze konulan tatsız tuzsuz bir kabağı bitirene kadar yemek gibi. Yemek zevk vermiyor, üstüne üstlük rahatsız da ediyor. Ondan önce yediğin lezzetli yemeklerin de tadı silinip gidiyor. Ve sonuçta "ben bunu niye yedim ki?" sorusunu sorarken buluyorsun kendini. Pişmanlık diyemeyeceğim bu duyguya. Yaptıklarımdan pişman olmamayı öğreneli uzun zaman oldu. Sadece belki kendimi bir parça hayal kırıklığına uğratmış gibi veya o insanların içindeki karanlıktan alıp kendi pembe dünyama sürmüş gibi....
           İki gündür hayatımın en ağır gribinin yarattığı duygusallıktan kaynaklı olarak mı bu düşüncelere kapılıp, bu yazıyı yazdım bilmiyorum. Bildiğim tek şey bir an önce şu saçma psikolojiden kurtulmak zorunda olduğum. Belki benim intikam aldığımı düşündüğüm insanlar benim kadar üzülmemişlerdir bile. Kırılacak bir kalpleri olsaydı, hiç bu durumda olmazdık değil mi? 

0 yorum:

 

Bir Garip Doktor Template by Ipietoon Blogger Template | Gift Idea