11 Ekim 2017 Çarşamba

Darlamayun!

Gönderen Hazan Çıtlak zaman: 00:57
           Karadenizlinin beyni farklı çalışır.  O kadar Temel fıkrası boşuna çıkmadı ya! Aslında bakarsanız Karadenizliler hatta daha hakim olduğum kısım Trabzonlular gerçekten özenle yaklaşılması gereken insanlardır. En basitinden iki Trabzonluyu dün gırtlak gırtlağa kavga ederken, bugün birlikte çay içerken görebilirsiniz. Bizim (bir Trabzonlu olarak tabi ki kendimi dahil edecektim) her şeyimiz anlıktır. Anlık sinirle adam öldürüp 5dakika sonra cesetten özür dileyebiliriz. Mesela benim anlık öfkemle saydığım laflarla insan ölebilir. (Öfkemi fiziki boyutlara taşıdığım durumlar da olmuyor değil ama kendimi çok fazla açık etmek istemiyorum) Önceden bu tarz durumlarda çok üzülür hemen kendimi affettirme derdine düşerdim. Sonra farkettim ki ben o lafları keyfimden saymıyorum. Kuyruğuma basıyorlar, tırmalayınca suçlu beni çıkartıyorlar. Artık hiç affetirmekle uğraşmıyorum. Kendi kendime size söylediklerim için üzülürüm ben. Siz bilmeseniz de olur.
           Geçenlerde kuzenimle hamburgerciden yemek siparişi verdik. O tavukburger istedi, ben köfteburger. Yemek geldiğinde o duşa girmişti. Ben açlığıma yenik düşüp onu beklemeden başladım yemeğe tabi. Bir yandan da bağırıyorum: "bu hamburgerciyi şikayet edelim. İkisini de tavuk göndermişler". Kuzenim duştan çıkıp yemeğe gelene kadar ben yedim bitirdim. Geldi, açtı yemeği "Hazan benimkini niye yedin? Köfteburger bu!?" dedi. Nasıl bir mantıkla sadece birisini açıp "ikisini de tavuk göndermişler" dedim hiçbir fikrim yok. Gerçi ben arkadaşımı arayıp telefonu evde çalınca "telefonun evde kalmış" diye mesaj atan insanım. 25 yıllık kuzenini tanımıyormuş gibi hala dalga geçiyor.
           Ben annemin Antepli olmasından ötürü biraz törpülenmiş bir karadenizliyim. Saf Karadenizliler var ki bir de... Mesela bizim köyde bir amca var. Bizim oranın tabiriyle "emice". Bu emice ne zaman birisi bir yerim ağrıyor derse, ağrıyan yerine iğne yapar. Enjektörün içinde hangi ilaç olduğunun hiçbir önemi yoktur onun için. Başın mı ağrıyor, sapla iğneyi... Kolun mu acıyor batır iğneyi... Bir gün amcanın eşi eskaza "boynum ağrıyor" demiş. Teyzeyi ertesi gün toprağa verdik. Allah rahmet eylesin... Aynı amcamız bir gün kabız olmuş. Ne ettiyse çıkamamış tuvalete. Kıvrım kıvrım kıvranırken aklına süper bir fikir gelmiş. Bir hortum bulmuş. Hortumun bir ucunu musluğa takmış diğer ucunu da çıkmayan dışkının çıkmasını istediği yer olan anüse... Ve sonuna kadar açmış musluğu. Amca aylarca üniversite hastanesinde yattı. Düzeldi ama şükür. İyiymiş şimdi. Hayır aslında bakarsan fikir mantıklı. Tıkanan boruyu tayzikli suyla açabilirsin. Ama tıkayan şeyin nereden çıkacağını düşündü? Ağzından mı acaba? Orası muamma. Bir gün görürsem kendisine soracağım bu soruyu.
          Bazen size göre saçma bize göre çok mantıklı fikirlere sahip olsak da, Trabzonlular olarak net insanlarız. Sonuç odaklıyız. O yüzden lafı dolandırmak, gevelemek sizi kurtarmaz. Siz en iyisi çat çat söyleyin derdinizi. O an çevrede delici kesici alet yoksa on dakikaya sinirimiz yatışmış olur zaten. Bir ileri iki geri bir adamsanız(?) zaten hiç yaklaşmayın. Kısacası "adamu darlamayun"

0 yorum:

 

Bir Garip Doktor Template by Ipietoon Blogger Template | Gift Idea