5 Mart 2013 Salı

Laf atma Göbek at

Gönderen Hazan Çıtlak zaman: 09:52
         Sayın okuyucu eğer bir bayansan mutlaka başına gelmiştir bu olay. yok eğer bir erkeksen ya yapmışsındır ya da çok terbiyeli bir insansındır (sana aferim). Konumuz laf atmak. çağımızın çözümsüz sorunu. 12 yaşını doldurmuş erkekler özellikle bizim milletimiz kendini "laf atma" seviyesine erişmiş olarak görür ve yara kanamaya başlar.
          Laf atma olayı genelde "çok güzelsin, vay be, 10 numarasın" gibi klasik cümlelerle yapılabildiği gibi arada ilginç olanlar da çıkar. Örnek olarak geçen yıl alışveriş merkezinde bir adam bana "trafik lambası gibisin" demişti. her ne kadar o demeden önce fark etmemiş olsam da yeşil çoraplarım kırmızı ayakkabılarım ve turuncu montumla sırası karışmış bir trafik lambası gibi durduğumu kabul ediyorum. Bir keresinde de adamın teki "Allah anasına, babasına, dedesine, ninesine, kız kardeşine, erkek kardeşine, amcasına, halasına, teyzesine... bağışlasın" diyerek benden en uzun laf atan kişi ünvanını kazanmıştı. Bu bahsettiklerim akut olanlar. Bir de bunların kronik olanları var ki düşman başına...
        Evime taşınalı 2 yıla yakın bir zaman geçti. Bu süre zarfı içinde hafta içi her gün sabah akşam okul ev, ev okul arası gittim geldim hala gidiyorum  geliyorum. Olayı ilginç kılan nokta şu ki okul yolumun üstündeki bir berber bir berbere "gel beraber bir berber dükkanı açalım" demiş ve ne yazık ki açmış. bu bre berber beni hayattan soğuttu. böyle bir yaratık olamaz. her sabah dükkanın önünde bekliyor giderken laf atıyor dönerken laf atıyor. istinasız her gün bu çark böyle dönerken geçen gün canıma tak etti artık. sabah yine günlük ritüelimizi gerçekleştirdikten sonra akşam dönüşte işler biraz karıştı. Yediğim lafın ardından Cüneyt Arkın edasıyla dönüp Herkül gibi adamın üstüne yürümeye başladım. Elimdeki pembe şemsiye o an gözümde kral Arthurun kılıcına dönüştü. Bir sallayışım var ki şemsiyeyi adamın üstüne üstüne dillere destan olur nitelikte. Bu sırada en kalın ve asabi ses tonumla bağıra çağıra bre berberi rezil etmekle meşguldüm. "Ne diyorsun sen ya? bıkmadın mı 2 yıldır her gün laf atmaya. Ben senden bıktım. İnsan değil misin sen? Annen kız kardeşin yok mu senin ahlaksız adam?" bre berberin bu sıradaki durumu içler acısıydı. önce duyduklarına inanamadı. sonra yıkıldı. başını havaya kaldırıp "serseri tanrısı"nın onu kurtarmasını bekledi ama havada aradığı mucizeyi göremedi. Elimde salladığım kılıcımın korkusuyla geriledi bir fare kadar küçüldü sonra benim ve çevrede toplanan insanların keskin bakışlarıyla eridi ve kanalizasyona aktı. Evet bu bir cinayet itirafıdır. Pişman değilim yine olsa yine yaparım.
        O gün bu gündür berberimizden iz yok. Her gün ben geçerken açılan dükkan kapısı mühürlenmiş gibi. kapısında insan kalabalığı da yok. bir devri daha böylece kapatmış oldum. Kendime de yeni bir ad buldum "Ber-Fet". eğer bir gün laf atanlar canınızdan bezdirirse sizi bir telefon kadar uzaktayım. mutlu günler:)
Not: bahsi geçen berber Ziya Gökalp caddesindeki Kolej Berberidir. Umarım kimse gitmez de batar.

0 yorum:

 

Bir Garip Doktor Template by Ipietoon Blogger Template | Gift Idea