10 Mart 2013 Pazar

Keşke...

Gönderen Hazan Çıtlak zaman: 00:36
         Bazen ne yaparsan yap olmuyor bazen. Yapman gerekenle yapmak istediklerin arasındaki uçurum o kadar büyük oluyor ki elinden hiçbir şey gelmiyor olanların ardından acizce bakmak dışında. En son kelime hep "keşke" oluyor.
            Korkaklığımızı "keşke"den daha iyi ifade edebilen bir kelime var mı? Varsa da ben bilmiyorum. Olması gereken zamanda olamayanların ardından ağzımızda buruk bir keşke ile devam ediyoruz. Böylelikle acı çekmeyeceğimizi düşünsek de çok daha sonra ortaya çıkan bir canavar var: pişmanlık... Asla izin vermez yaranın iyileşmesine. Zindan eder hayatı bize. Bunu bile bile yine de keşkelerin o sonsuz gölgesinin ardına sığınırız. Hiçbir şey olmamış gibi devam ederiz yaşamaya aslında etmek hiç mümkün olmasa da. Zaten insan en büyük yalanları da kendine söylemez mi?
             "Kaybetmekten korkan aslında hiçbir şeye sahip olamaz." sözünde saklı aslında büyük gerçek. Küçükken bize elimizdekilerle yetinmeyi o kadar güzel öğretiyorlar ki yeni bir şeye sahip olma fikri bile insanı korkutmaya yetiyor. Midyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan olmak diye bir olay var ne yazık ki. İşte biz pirinci hiç yiyemeden ölüp gidiyoruz. Hepimiz mi? Hayır. Arada cesur insanlar çıkıyor hayatlarında "acaba" ve "keşke" sözcüklerine yer olmayan. Hayranlık duyulacak insanlar... Feda etmeyi bilen insanlar...
          Aslında en büyük düşmanımız da biz değil miyiz zaten. Ne güzel söylüyor şair:
                   Dün sabaha karşı kendimle konuştum
                   Ben hep kendime çıkan bir yokuştum
                   Yokuşun başında bir düşman vardı
                   Onu vurmaya gittim kendimle vuruştum
        Yaşamayı kendimize zehir edeceğimize sadece yaşayabilsek keşke...

0 yorum:

 

Bir Garip Doktor Template by Ipietoon Blogger Template | Gift Idea