10 Temmuz 2017 Pazartesi

Mektup

Gönderen Hazan Çıtlak zaman: 20:47
            Sevgili gelecekteki ben,
            Halini hatırını sormuyorum. İyi olcağını umuyorum. Ummuyorum, iyi olmak zorundasın. Sen iyi ol diye ben şu yaz ayında, haftanın yedi günü, günde 10saat ders dinliyorum. Senin mutluluğun için kendimden vazgeçtim resmen. Bir önceki cümleden anlayacağın üzere TUS kampındayım. Kamp deyince bu güzel yaz gününde, ormanlık bir alanda yapılan, çadırlı, gitarlı kamp gelmiştir şimdi senin aklına. Bilirim ben seni. Başına gelen kötü şeyleri silmek konusunda bir idolsün. Öyle olmasa aynı hatayı yüz kez tekrarlamazdın ya o da ayrı konu. Sen şimdi Tus'du, kamptı, soruydu unutmuşsundur hepsini. Ben sana kısaca şöyle anlatayım: o kadar saat dinlenilen dersi, sosyal hayatının eksiye inmesini veya hayata tutunma çabanın uyumak ve yemek yemekten ibaret olduğunu geçtim. En kötüsü insanlar... Kocaman bir salon dolusu, yeni mezun doktor... İddia ediyorum yarın o sınıfa bikiniyle gidip dersin ortasında tek elimle amuda kalkıp diğer elimle silahla kendimi vursam yüzde 90'ı "sessiz ol, ders dinliyoruz" diyecek. Kalan yüzde 10u ise "ateşli silah yaralanmasında önce BT mi çekiyorduk, acil ameliyata mı alıyorduk. Hoca TUS'da çıkar demişti!" diye düşünecek. Salon yanık beyin kokuyor. İnsanlar enerji tasarrufu için (hepsini derse kullanacak) bakışarak anlaşıyor, konuşmuyorlar bile. Ya işte hepsi sen az nöbet tut, iki kuruş fazla para kazan, mutlu ol diye.
          Sen mutlu ol diye yapıyorum da eğer değişmediysen ki hiç umudum yok, kesin yine saçma sapan bir insana sonrasında daha saçma ikinci insana ve en en en saçma üçüncü insana aşık olmuşsundur sen. Aşık olman ayrı dert, sonrası ayrı dert. Benim binbir emekle biriktirdiğim mutluluk toz olup uçtu bak. Yüz kez dedim sana. Paratoner gibisin. Nerede bir dengesiz, umursamaz, tuhaf adam var, çekiyorsun. Adam derken de bir şüphem olmadı değil.(benden selam söyleyin bütün aşklarıma) Kedilerinle birlikte, huzur evinin huzurunu kaçıran huzursuz teyze olarak öleceksin. Neyi zorluyorsun?
        Şimdi senin çevrende arkadaşın da kalmamıştır. E tabi millet evlendi barklandı bebek bezi konuşuyor. Çift olarak birbirlerine çaya gidiyorlar falan. Çocukları arkadaş oldu. Sen de götür kedilerini, tırmalasın çocukları. İşte tam da böyle yapacağını bildikleri için görüşmüyor seninle arkadaşların. Üzülme, üzülme.. Büyük bir kısmı sonrasında sana gelip "b.k vardı da evlendim, en akıllımız senmişsin" diyecek.
        Evet gelecekteki ben, beynimi ve çok kıymetli zamanımı daha fazla harcamamak adına mektubumu burada noktalıyorum. Büyük kedilerinin ellerinden, küçük kedilerinin gözlerinden öperim. Hoşçakal...
     
     

0 yorum:

 

Bir Garip Doktor Template by Ipietoon Blogger Template | Gift Idea