6 Haziran 2012 Çarşamba

Rapunzel :(

Gönderen Hazan Çıtlak zaman: 10:44
        çok mutsuzum! bir insan saçlarını kestirince ne kadar üzülebilir? işte ben o "ne kadar" sorusunun sınırlarını zorlamaktayım. küçükken en sevdiğim masal rapunzeldi. hep upuzun saçlarım olsun istemiştim ve vardı ama ama...
       2 yıldır bir parmak fazla keser diye "kırıklarını al" bile diyemediğim o güzelim 80 santimlik saçlarımın bir anda bir karışını kestirince benim için anlamlı dünya için fevkaladenin fevkinde anlamsız depresyona bodoslama daldım. kuaförden çıktığım an eski ben değildim sanki o deli dolu şen şakrak kız gitmiş yerine ağır başlı 3 dinleyip 1 söyleyen kız gelmişti. kişiliğimin tamamını saçlarımda barındırıyormuşum da  haberim yokmuş meğer. bir anda "zaten kökü bende" mantığıyla aldığım bir karardan bu kadar pişmanlık duyacağımı hiç tahmin etmezdim. ben ani kararların insanıyım. bir anda şehir dışına çıkarım, bir anda okulu kırarım, bir anda saçımı pembeye boyatırım... her şey bir anda olur bende. öyle uzun uzun düşünüp hesap yapmak hiç bana göre değildir. o yüzden satrancı sevmem. benim hayatımda öyle oturup düşünmeye yer yoktur.  çok fena intikam alırım. ama inanın bu intikamlar da doğaçlama oluyor. yani hiç bir zaman oturup da intakam planları kurmam.
        mesela geçen yaz arkadaşımın bir arkadaşıyla tanıştım (kesinlikle isim vermeyeceğim) sonra metroda karşılaştık bu çocukla. yanındaki arkadaşlarına hava olsun diye sanırım bakıp sırıtmaya yanındakilere bişeyler söylemeye başladı. deli oldum. sakin kaldım. ama içimden de "bu iş burada bitmez dedim" daha sonra bu x kişisiyle bir daha karşılaştım. bu sefer yanımda bizi tanıştıran arkadaş da vardı. o an bu "acayip maçoyum" tavırlarıyla gezen şahsiyetinin ceketinin altına sakladığı bir demet çiçek olduğunu ve o gün bir kıza çıkma teklifi edeceğini öğrendim. nereden bilebilirim bu çocuğun daha sonra en yakın arkadaşımla aynı sınıfta olacağını. gerisini tahmin edersiniz. arkadaşıma bunları anlattım o da sınıfın ortasında söylemiş. önce inkar etmiş "benim gibi adamın çiçekle böcekle işimi olur" demiş. ama sonra detayları öğrenince itiraf etmek zorunda kalmış. faceden takip ettim arkadaşlarının nasıl dalga geçtiğini. bak bunları hatırlayınca biraz düzelir gibi oldu moralim. ühühühüühüh saçlarımmmmmmmmmmmmmm....
        benim moralim yok bari bi espürük yapıyım da sizin moraliniz yerine gelsin. geçen arkadaşlarım bana geldi. hayal kuruyoruz gelecekte nerde olmak isteri diye.
umut: pizza kulesinin dibinde pizza yiyelim
ben: o zaman eyfel kulesinin dibinde de eyfel mi yiyecez puhahahahahahah (diğerlerinin yüz ifadesi -_-)
enes: kız kulesini düşünmek bile istemiyorum (işte o anda herkesin yüzü =D )
      ben mutlu olamıyorum (saçlarımmmmmmm) ama size mutlu günler...

0 yorum:

 

Bir Garip Doktor Template by Ipietoon Blogger Template | Gift Idea