8 Haziran 2012 Cuma

çok yorgunum, beni bekleme kaptan...

Gönderen Hazan Çıtlak zaman: 20:02
      3 aylık ömrünüz kaldığını bilseydiniz normal hayatınıza devam eder miydiniz? çoğunuzun cevabı eminim "hayır"dır. "okulu veya işi bırakır tüm varımı yoğumu satar yapmak istediğim her şeyi yapardım" deriz çoğumuz. peki 3 gün ömrümüzün kaldığının garantisi var mı? bunu bile bile hala mutsuz olduğumuz şeyler yapmaya, birileri için çabalamaya geleceğimizi kazanmak için okumaya çalışıyoruz. geleceğimiz olduğunu nereden biliyoruz? açık konuşalım çoğumuz şu dünyadan istediği çoğu şeyi yapamadan göçecek. bırakın diğer ülkeleri komşu şehri bile göremeyecek. "sık dişini şu okul bitsin, sık dişini biraz para biriktir, bir evim olsun rahat edeceğim, arabayı da aldım mı tamam, şimdide evlenmem lazım, çocuk yaptık geleceğini düşünmek lazım..." gibi bahanelerle çürüteceğiz ömrümüzü. bunların çoğunun yarıda kesilme ihtimali de yüksek. örneğin ben ömrümü okumaya adadım. kendimi bildim bileli bir şeyleri kazanmak için çalışıyorum. ilk sınıf birincisi olmak için çalıştım. sonra dershane birincisi oldum. oks de derece yaptım. fen lisesine gittim. orayı dereceyle bitirdim. Türkiyenin en iyi tıp fakültesine geldim ve hala tabiri caizse inek gibi çalışıyorum. ne için? gelecekte rahat etmek için. peki kim bana bir geleceğim olduğunun garantisini verecek. yarın ölmeyeceğimi kim söyleyecek? kimse! ama ben yinede çalışıyorum öyle mi? yazık bana hemde çok yazık. ben bu uzun ince yol olayından çok sıkıldım ve yoruldum. bu yola isteyerek başlamadım, kestirme yol istiyorum... ne güzel söyler cem karaca: Çok yorgunum, beni bekleme kaptan...
NOT: Teselliye ihtiyacım yok

0 yorum:

 

Bir Garip Doktor Template by Ipietoon Blogger Template | Gift Idea