5 Ocak 2016 Salı

Yine O Şarkı

Gönderen Hazan Çıtlak zaman: 23:34
          Yine o şarkı çalıyordu. Hep o şarkı çalardı zaten. Haksızlık etme arada başkaları da olurdu ama yine yeniden bir de nasıl oluyorsa farketmeden ona dönüyordu. Radyoda mıydı, televizyonda? Ya da kafasının içinde. Umurunda değil. Sonuç olarak o dinliyordu. Şarabı içip bağını sormuyordu. Sorduğu zamanlar vardı. Bir zamanlar... Ne zamanlardı? Hatırlamıyor. Şimdi olmayanların hep olacaklarını düşündüğü zamanlardı işte. Düşündüğü... "Bu kadar düşünme hindi gibi" demişti bir arkadaşı bir seferinde. Arkadaşı mıydı? Yine önemsiz ayrıntılara takılıyordu. Herkes herkesin arkadaşıydı şimdilerde. Kelimelerin anlamını kaybettiği zamanda yaşamak zorunda olması da mı onun suçuydu?
            Işıklar yanıyordu karşı betonlarda. Bak şu köşedekinde bir aile yemek yiyor. Baba gününün nasìl geçtiğini anlatıyor. Karşıdakilerden birinde iki genç rakı sofrası kurmuş olmayan dertleriyle dertleşiyorlar. Birinde annesi küçük kızına hikaye okuyor. Asla gerçek olmayacak pamuk şekerden hikayeler. Sinirleniyor. Neden kandırıyorlar ki doğduğumuzdan beri? Ya ne yapacaklardı? Bilmiyor. Neyi biliyor ki? Daha da büyütürsek kim neyi biliyor ki?
              Yine yarın oluyordu. Hep olurdu. Dur bir dakika. Yarın değil bugündü olan. Dün nereye kayboldu? Yine paniğe kapıldı. Zaman kavramı hep bir karmaşaydı ve karmaşalar onu dehşete düşürürdü. Tıpkı diğerlerinin "his,duygu "dediği, onunsa kelimelerin yetmediği bölgesinde barındrıdıkları gibi. Kovmaya çalışmıştı ama başarı pek uğramıyordu yanına. Başarı da ne ki zaten? Kime göre, neye göre?
             Kurtulamazdı, kaçamazdı. Ertelenebilir. Evet evet ertelenir. İçini rengarenk kelebekler sardı. Uyuyordu.

0 yorum:

 

Bir Garip Doktor Template by Ipietoon Blogger Template | Gift Idea