30 Mayıs 2013 Perşembe

O Bir Huni

Gönderen Hazan Çıtlak zaman: 14:35
   
  Size, bana bir ay gibi gelen, bitmek bilmeyen, bitecek gibi de görünmeyen son bir haftamı anlatmak istiyorum. Komite sonrası hem dinlenirim hem de final için biraz çalışırım malum yedi komite var ancak bitiririm düşünceleri eşliğinde, kollarımın iki gün ağrımasına neden olacak kadar içi tıka basa kitap dolu çantamla gittiğim yosun kokulu memleketimden pazar günü döndüm. Giderken tasarladığım planlarımın tahmin ettiğiniz üzere sadece dinlenme kısmında mutlak başarı gösterebildim. "Bak ben sana dedim o kadar kitap götürdün ne işine yaradı beyinsiz" şeklinde yorum yapan içimdeki 'kötü hazan'ı uçakta okuduğum on sayfa fizyolojiyle haksız çıkarmaya çalışsam da kendisi malesef aptal değil. Bir eşek ölüsü ağırlığında olan anatomi atlasım bana çantamın içinden göz kırparken, vicdanımın bağırmaktan sesi kısılmışken 'kötü hazan' sussa bile gözleri yeterince konuştu.
          Mavi yeşil manzarayı ve bahçedeki portakal çiçeklerinin kokusunu bırakıp bozkırın içine düşünce 'düşene bir de sen vurma' dediğim hayattan anında cevap geldi 'üçte yetmez beş tane' şeklinde. Ben beşe razı olmuşken 'şaka yaptım sana beşte yetmez onüç tane' dedi. Bahsettiğim şey tabi ki ders. (unutmayın ben bir tıp öğrencisiyim) Pazartesi 8.40 17.30 arası derslerde 'ahanda ben öldüm' derken salı ve çarşamba günleri dershane çıktı başıma. Lise talebesi gibi 'nereye gidiyorsun' diyene utana sıkıla 'dershaneye' diye cevap verdim. Hayır normal saatlerde olsa ona da yanmayacağım. 17.30da okuldan çık gece 10a 11e kadar dershanede ders dinle. Kolay diyen varsa buyursun ben beyaz bayrağı çekeli çok oldu. Psikolojik yorgunluğu geçtim artık fiziksel açıdan da isyanlardayım. En basitinden 'nereye' sorusuna 'dur bir oturup düşüneyim hmm... yemeğe gidiyordum sanırım' şeklinde cevap verir oldum. Malum aşırı yükleme bende devre yanması olarak karşılık buldu. Şarkıları normal dinleyemez oldum. Uyarlamalar,  uyarlamalar... "Kendime yalan söyledim, yalnızım tıpı ben seçtim, paramparça bütün kadavralar, içimde ders dinlemeyen birisi var..." "O bi Heman Batman Packman ama ben değilim ben Einstain da değilim..."  "Wake me up when the school ends..."
        Benim batarya acı acı bağırsa da yapacak bir şey yok. "Moral yüksek, motivasyon yerinde ha gayret " diyerek bir yandan finale bir yandan da komiteye çalışmak zorundayım. Ama bugün düşündüğüm bir şey var. Keşke bizi sadece bina olarak değil de toptan izole etseler diğer öğrencilerden. Malum onlarınki can bizimki patlıcan (bu gidişle gerçekten patlıcam) bari görmeyelim onların nasıl gezdiklerini, üniversiteyi nasıl okuduklarını falan. Sonra insanın huniye karşı bir yakınlığı oluşuyor da. Mutlu günler :)

0 yorum:

 

Bir Garip Doktor Template by Ipietoon Blogger Template | Gift Idea